30 Haziran 2011 Perşembe

Kendini başkasının yerine koymak (empati)

 (30.06.2011)

                            Oğlum, boyu uzadıkça mutfak tezgahındaki herseye daha kolay ulaşmaya başladı.
Hala tezgahın uzerini goremıyor ama ellerını uzatıp, tezgahta ne varsa aşagıya, bilhassa kafasına indiriyor (Onun ıcın bıcak vs tehlıkelı seylerı tezgahın ucuna bırakmamaya özen gösteriyoruz).
Bir dönem bunu yaramazlık, haylazlık olarak degerlendırdım ve her defasında oğluma cok kızdım. Eşim de aynı sekilde. Oglumu bu konuda laf dinlemez ilan ettigimiz günlerden birgün, yere çömelmiş, yerdeki kırıntıları  toplarken (tipik bir anne hareketi); kafamı yukarı kaldırdım ve tezgahın ustundekı hiçbirşeyi gormedıgımı fark ettım. Sonra etrafıma baktım.. asagıda hayat cidden cok sıkıcı!
Gördügüm tek sey yerdeki anlamsız örtü (ki halı diyoruz biz ona) ve kahverengi iç karartıcı mutfak dolapları! Böyle bir dünyada yaşamak istemezdim:D cocuk hiçbirsey gormuyor ama belli ki tezgahın uzerınde heyecan verıcı bırseyler var ki annesı sureklı orada bırseyler yapıyor.
Hayata onun gozuyle bakmaya basladım o gün. Ve artık  tezgahın ustundekılerı ındırdıgınde asla kızmıyorum. Bu sefer de o kucagımdayken yemek yapmaya calısıyorum sırf cocugun hayatı renklensin diye:P ve boyun fıtıgının sınırlarını zorluyorum haliyle..
olsun..  seviyorum ben bu empatik boyun ağrısını:)

annok

Sosyal medyada var olmanın dayanılmaz ağırlığı

Pek çoğumuz için sosyal medyaya giriş, şüphesiz Facebook’la başlamıştır. Sadece tanıdığımız insanlarla arkadaş olmaktan ibaret olan, da...