21 Aralık 2016 Çarşamba

Kaderin Önüne Geçememek- Kanser Ayı


Kaderin önüne geçilmez diye bir laf vardır. Neden önüne geçmek gibi bir çabamız var. Olmasın. Hayat önümüze çıkan her zorluğa, her acıya rağmen yani kaderin kötü oyunlarına rağmen yaşanılası…

Bardağa dolu tarafından bakmak mı dersiniz Poliyannacılık mı bilmem. Acılarla yaşanmıyor bunu bilirim. İnsan yine hayata tutunmaya, yine sevmeğe başlıyor. Unutabiliyor ki zaten teselli bulabiliyor, kaybettiği kişininkine benzeyen gözlerde, sözlerde.

Unutmak yaşamaya yol veriyor ama acı da veriyor aynı zamanda. Bir daha hiç hatırlamamaktan korkuyor insan… Ama bir fotoğrafla veya 20 sene öncesine ait nostaljik bir eşyayla kendi çocukluğuna, sevdiğine, kaybettiğine kavuşuyor yine yeniden hayalinde de olsa.

19 yaşında, üniversite ikinci sınıfa başlayacağım günden 1 gün önce babamı kaybettim, kanserden. Üniversiteye gidip rica etmiştim öğretmenlerimden ‘’3-4 ay devam etmesem de sınavlara girebilir miyim, babam rahatsız’’ demiştim yutkunarak. Biri hariç hepsi ‘’tabi’’ demişti. Birisi ha bir yumruk atmıştı, ha bunu söylemişti ‘’beni ilgilendirmez, kalırsın!’’. Doğruydu aslında, onu ilgilendirmezdi. Hafızamdan silinmeyen bir insan olarak hayatımdaki yerini aldı.

15 yıl oldu babamı kaybedeli, tıp her geçen sene ilerliyor. Eskisi kadar karamsar değil tablolar. Bu yazımı okuyup, karamsarlığa kapılmaz kimse umarım. Kanser ayında duygularım depreşti, biliyorum aranızda benim gibi of çektiğinde karşı dağları yıkabilecek onlarca insan var. Ne yazık ki. Yadediyorum o günleri ay’ına uygun olarak.

Sevgileri yarınlara bıraktınız demiş Behçet Necatigil… ‘’Çekingen , tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (siz böyle olsun istemezdiniz). Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi. Kalbinizi dolduran duygular. Kalbinizde kaldı...’’
Babamı kaybetmeden 1-2 gün önce, ona ilk kez ‘’seni çok seviyorum baba biliyor musun?’’ dedim. Bizler o zamanlar söylemezdik böyle cümleleri birbirimize nedense…
O kadar şanslıyım ki şöyle dedi: ‘’ben de seni’’!

Çocuklarıma her gün defalarda ‘’seni seviyorum’’ dememin sebebi budur. Sevgileri yarınlara bırakmak istemediğimden.

Siz de bırakmayın.





Designed by Freepik

Sosyal medyada var olmanın dayanılmaz ağırlığı

Pek çoğumuz için sosyal medyaya giriş, şüphesiz Facebook’la başlamıştır. Sadece tanıdığımız insanlarla arkadaş olmaktan ibaret olan, da...