28 Şubat 2013 Perşembe

Anı-3 (Yok olmak)

Ortaokuldaydım, yanlış hatırlamıyorsam. Bir sabah uyandım. Üst katı benim olsun diye o  çok direndiğim ve sonunda elde ettiğim ranzanın teras katında(J) açtım gözlerimi. Her sabah aynı değil miydi? Aynıydı elbette. Ya güneşli, ya yağmurlu ya da kapalıydı sadece.. Yine gece bitmiş, gün aydınlanmış; uyku bitmiş ve gözlerimi açmıştım. Yüzüm karşıdaki kitaplığa dönüktü. Her sabahki gibi bir süre oradaki bibloları seyrettim donuk bakışlarla, ayılmayı bekledim. Sersemliğimi atıp yataktan kalkmak istediğimde anlamıştım, o günün her sabahtan farklı olduğunu.

Yürüyemiyordum! İki ayağım da tutmuyordu?? Şimdi çocuklarımdan birine olsa aynı şey, hemen ambulans çağırır, sonra da gitmedik profesör bırakmazdımJ Eskiler cok rahatmış…
Babam beni kucağına aldı, ranzadan indirdi. Çok korkmuştu –hanım ne oldu bu kıza hay allah napsak ki, dedi. Annem -bir şey olmaz geçer, dediJ Hatta yakın akrabalardan –numara yapıyordur, diyen vicdanlılar bile cıktı:)

Önce bacaklarıma masajlar yaptı annem. 3-4 gün sürdü bu hissizlik. Sonra yavaş yavaş hissetmeye başladım bacaklarımı ama hala yürüyemiyordum. Felçli birinin yeniden yürümeye başlaması gibi, ben de 1 hafta sonunda ancak yürüyebildim.

Annem, kendimi bildim bileli, bel ağrısı ceker ve yasamaktan bıktığını söyler. Nasıl bir ağrıysa bu, yere yığılır kalırdı cogu zaman. Bunun psikolojisiyle ve 3 cocukla evi çevirme telaşıyla, bize pek ilgi göstermezdi. Benim haylazlığım tak ederdi canına, hiç tahammülü olmazdı çoğu zaman. Elinin tersiyle bir geçirirdi, sıkıyorsa bir daha yaramazlık yap. Ama çocuk aklı işte, yine yapardımJ

Hep bana azıcık da olsa ilgi göstersin isterdim. Ne bana ne diğer kardeşlerime ilgi gösterecek hali dermanı yoktu. Yaptığı bir yemeği sevmez, yemezdim mesela. Hiç eyvallahı yoktu. –Yemezsen yeme! Derdi. İstersen 1 hafta aç kal, gel de yemek ye demezdi.

Halbuki ben isterdim ki –canım kızım nolur birşeyler ye desinJ Babam yine cok üzülürdü, gelirdi yalvarırdı bana resmen; -kızım cok üzüyorum nolur birşeyler ye artık derdi. Ben –hayır yemiycem! Diye inat ederdim. Annem gelsin isterdim. Hiç gelmezdi.

Sabah uyanır, kahvaltılarımızı yapar, tek basımıza aksama kadar oyun oynardık. Ben daha cok sokağa çıkardım. Oglen olunca arkadaşlarımın annesi onları yemeğe cagırırdı. Benim annem –acıkan zaten eve gelir, taktiğiyle hiç cagırmazdı. Arkadaslarım eve gidince, ben de yalnız kaldığımdan eve giderdim yada onlar yemeklerini yiyene kadar dışarda beklerdim onları.

Akşam saat 9-10 olurdu, herkesin annesi cocugunu eve cagırırdı. Aksam oldu artık gelsin diye. Benim annem cagırmazdı. -Sokakta mı kalacak elbet gelir! DerdiJ

Bu sebepledir ki biraz erken büyüdüm. Yaşım 2 miydi neydiJ Kardeşim doğmuştu. Kardeşim 1 yaşındayken ben 3 yaşındaydım. Onu dışarı çıkarırdım oynatmaya. Birgün hiç unutmam kardeşim oyuncak uçağını sokakta kaybetti. Annemden bir dayak yedim! Neden sahip çıkmadın diyeJ Cocugu sağsalim getirdiğime teşekkür etmedi deJ

Ablam 5 yasındaydı o zamanlar. Anaokuluna gidiyordu. Sonra ben de başladım okula. 15 dk.lık bir mesefeydi okulla evimiz arası. Aksam gelişlerimizde hava kararmış olurdu. Herkesin anne-babası-dedesi-ninesi okuldan almaya gelirdi cocugunu. Annem bir kez bile gelmedi. Evde ya pembe dizi izliyordu, ya yemek ya temizlik yapıyordu.

Evimizle okulumuz arasına kocaman bir park yapılıyordu, inşaat makineleri, işçiler, dev çukurlar… nasıl onların arasından geçip de ev-okul arası gidip gelmemize izin veriyormuş hala aklım almıyorJ

Vesselam işte benim de yokolasım gelmiş. Yarı yarıya da başarmışım. Allahtan daha büyük travmalar yaşamamışımJ ...daha ne olsun aslında :)

Zaman da bu kadar kötü değildi, diyorum ben de herkes gibi. Ve annemi böyle yetiştirmişler, o da bizi öğrendiği gibi yetiştirmiş yapacak bir şey yok diyorum. Kızgınlıgım biraz hafifliyor.

Sonra şimdi oğlumla lego yapan yaşlı kadına bakıyorum, ona kızdığıma üzülüyorum. Yapmadıgı herşeyi şimdi torununa;oğluma yaptığı için minnet duyuyorum.

Ona kızmaya hakkım var mı yok mu.... yine celişkide kalıyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sosyal medyada var olmanın dayanılmaz ağırlığı

Pek çoğumuz için sosyal medyaya giriş, şüphesiz Facebook’la başlamıştır. Sadece tanıdığımız insanlarla arkadaş olmaktan ibaret olan, da...