Çalışan anne sayısı da azdı tabi, anneler birbirleriyle arkadaştan öte akraba gibi olurdu (hatırlıyorum). Mahalle aralarında, kaldırımlarda, varsa bahçede, bir bankın üzerinde oturulur; 'çay koydum komşu hadi gelin', 'börek açtım seninkinler sever' şeklinde bir o komşuyla bir bu komşuyla günler geçer, ‘hadi benim bey geliyor’ diyerekten sonlanırmış muhabbetler,şimdinin ‘hadi öptm bye’ı.
Şimdi çoğu anne çalışıyor. Çocuklara ya ananeler ya babaanneler yada bakıcılar bakıyor . Kimse kimseye gitmiyor. Parkta sözleşip buluşmayı teklif etmek dahi tuhafina gidiyor insanların? Herkes 'ben kendim yaparım!' telaşında. Kimse hayati, aslında zorlukları da paylaşmak istemiyor. Belki vakit bulamıyor, belki birbirine güvenmiyor..
Geç anne-baba oluyoruz artık ondan mıdır bilinmez.. Bir tane çocuğum var onun da her şeyini ben yaparım! telaşına giriyoruz. Hem çocuk hem kariyer yapmak için yırtınıyoruz, illa ki tek başına yapmış olalım her şeyi!
Psikolojik olarak hicbir problemimiz yok %99’umuzun, ama sanki çocuğumuz ilerde psikopat olacakmış gibi aman ne yapsak da bu çocuğu kurtarsak! paniğiyle, pedagog pedagog dolaşıyoruz (en başta ben:)). Aslında bir dert ortağı arıyoruz kendimize bana göre. Şimdi çimlerin üzerine oturup, elimde 1 avuç çekirdekle ‘kardeş kıskançlığı’ problemimi çimlere yatırsaydım komşularımla, ne bende ne de çocuklarda dert mert kalmazdı:)
Pedagog para karşılığı yarenlik ediyor aslında bize. Çünkü hepimiz o kadar yalnızlaşıyoruz ki. Bir tarafta ‘amaan çok abartıyorsun! Bizim zamanımızda şöyleydi böyleydi! biz 3 çocuk büyüttük..’ diyen anane ve babaanneler ki arada o kadar çok jenerasyon farklı var ki bizlerle empati yapamamaları çok normal. Ama nasıl bir çocukla konuşurken çömeliyor ve onun boyutlarına (seviyesine) inmeye çalışıyorsak, büyükler de bizlerin seviyesine inse, ‘ben her şeyi biliyorum sen bana sorsana aa yavrum!’ ahkamından kurtulsa, belki kuşak farkı vs çok sorun olmayıp onlarla da bir nevi arkadaşlık yapılabilecek.
Biz anneler (şu anki nesil) her şeyi tek başıma yaparım ve çok okurum, her sorunu bilim ve araştırmayla çözerim kafa yapısındayız. Tecrübeye kulak vermemizi sağlamak, kafamıza vura vura yapılacak iş değil. Ah keşke büyüklerin blogları olsa da okusak… o zaman daha çok dinlenir olur sözleri !:)
Bizler duygusal açıdan, şimdiki çocuklar gibi, pamuklara sarmalanmadık tamam, ama biz sokakta oynarken annemiz ilerdeki bankta komşuyla sohbet ediyorsa bile bu sarılmak gibi bir şeydi o zamanlar. İçimizde bahçede oynarken bir anda ‘annem nerdeee!!!’ diye hıçkırıklara boğulan olduğunu hiç sanmıyorum:) Yaşımız çok ufaktı ama tek başımıza yapardık birçok şeyi.
Şimdi öpe koklaya, kucakta gezdire gezdire kaba motorları gelişmiyor çocuklarin :) ve farkettiniz mi bilmem ama çocuklar anneye (bize) bağımlı hale geliyor. Tek başına odasında oynayan çocuk sayısı artık yok denecek kadar az (küçük yaşlardan bahsediyorum). Bu yazdıklarımın hepsini en başta ben yapıyorum/yapmıyorum, ordan biliyorum. İğneyi önce kendime sonra başkasına batırıyorum merak etmeyin.
Arkadaşlarıyla evde oynama şansı yok yeni nesil çocukların, kimse kimseye gitmiyor artık. Üst komşumun 3.çocuğu olacak yakında, ortancanın (erkek 4,5 yaşında) oğlumla yaşları çok yakın. Kadına biraz yardımcı olmak ve hem de kendi oğluma, komşunun oğluyla birlikte oynayabilmesi için ortam yaratmak adına çok çabaladım. Kadın selam vermeyi bile kesti diyebilirim, beni görmezden gelmeye başladı:)
Herkesin ihtiyac analizi farkli demek, benim oğlum bütün gün evde kalsın (parka bile çikmıyor bahsi geçen çocuk bu arada), bebek gelince de 2.planda kalırsa kalsın ne olacak diyor belki, belki de benim aklıma gelmeyen çok daha şahane çözümleri var! Bilemem tabi.
Neyse diyecegim odur ki, asil simdi kardeş yapma zamanidir! Çocuklarımiz yapayalnız büyüyecek yoksa aa dostlar demedi demeyin!
Bloğumun facebook sayfasına 2 çocuklu hayatın zorluklarıyla ilgili yazılar yazıyorum görüyorsunuzdur... ‘Aa seni okudukça 2.yi yapmaktan vazgeçiyorum’ diyenler vazgeçmesin diye yazdım bu uzun yazıyı. Umarım faideli olur:) Yukarıda yazdığım her şeyi hesap edipte mi 2. çocuğu yaptım? Tabi ki hayır. Biz 3 kardeşiz. Bir ablam ve bir erkek kardeşim var. Kardeşliği yaşadığım ve bunun ne muhteşem bir şey olduğunu bildiğim için böyle rahat ahkam kesiyorum.
Bizim gibi çalişan (benimki gibi home office bir iş de olsa) veya çalışmayan bir anne de olsanız; bin hatta onbin parcaya bölümek gerekiyor; hem 2 cocuk.. hem evin hem eşin idaresi.. hem iş hem güç… vs Ama biz kadınlar çok özel yaratıklarız. Hepsinin üstesinden geliriz. Aksi olsa erkekler de doğururdu!:P ve şaka bir yana bizler bu hayatta bugün varız yarin yokuz. Benim şahsi kanaatim bir kardeşi olursa yanında insanin, her sendelediğinde diğeri onu ayağa kaldırır. Birbirlerine kızsalar da bağırıp çağirsalar da ertesi gün yine hiçbir şey olmamış gibi konuşurlar birbirleriyle. En acımasız eleştirileri birbirlerine yaparlar ama dışarıda yine en çok birbirlerini kollarlar.
‘Ama odamdan çıksın annee!’ derler yıllarca ama asla birbirlerinin hayatlarından çıkmak istemezler kardeşler:)
Lafi getirecegim yer şurasiydi o kadar uzattim ki;
Bir kardeş yapmak şu an bizlerin şartlari icin çok zor görünse de önce var olan düzeni şöyle değiştirmekte fayda var;
AYRI BİR BAŞLIK OLARAK YAZACAGIM BU KISMI (ÇOK UZUN OLDU BU YAZI:)
Bknz. KARDEŞ GELİYOR! yazısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder