19 Mart 2013 Salı

Sanal günlük- İlk İnternet




Eskiden yani bizim çocukluğumuzda internet yeni yeni hayatımıza girmişti. Telefonun kablosunu çıkarıp bilgisayara takmak suretiyle, çevirmeli ağdan internete bağlanabiliyor, Mirc (ilk chat programlarından) sayesinde tanımadığımız insanlarla yazışıyorduk falanJ

Çevirmeli ağ ile ‘dıt dıt dıııııt dırıdırıdırı dııııt!’ sesini dakikalarca dinlerdik. Bağlanmadım mı bağlanmazdı bir türlü bu meret. Sinir ederdi. Bağlandı mı da, bir yazardı kiJ Ay sonu fatura geldiğinde normalde ödediğimizin 3-4 katı fatura ödediğimiz olurdu. Evde kıyamet kopardı=) Harçlıklarımızla, babama çaktırmadan ödediğimiz, çok oldu telefon faturalarınıJ

Neyse Mirc’le atıldık bu işe usta vesselamJ O zaman araştırma yapmak, gazete okumak vs için bağlanıldığından bihaberdik internete. Sadece arkadaş bulmak için zannediyorduk. Dünyada ne cok yalnız insan varmış diye düşünüyorduk:P

Ama klavyemin bu kadar hızlı olmasının arkasında bu yazışmalar yatarJ Yabancı arkadaşlar sayesinde de İngilizce yazışmalarımda bilhayli ilerleme olmuştur, yiğidi öldür hakkını yeme demişler.

Bu tür yazışmaları, görüşmeleri anne-babamızdan gizli yapardık o zamanlar. Cunku ‘-tanımadıgın insanlarla konuşma’  demişlerdi çocukluğumuzdan beri bize, şimdi beynelmilel arkadaşlarımı onlara nasıl izah edebilirdim?

Neyse..  Mirc, Messenger vs derken. Mahallede ilk bilgisayarı olan’lıktan çıktık ailecekJ Herkesin evinde bilgisayarı olmaya başladı artık. Ama biz ailecek onlardan cok ilerdeydik cook! J

Çocukluğumda günlük tutardım, diyecektim ama laf geldi burayaJ
Günlüğümü yatağımın altına saklardım o zamanlar, üzerini örterdim bulduğum örtü mörtü bir şeylerle. Amman kimse okumasın! Hatta gizli işaretler bırakırdım, örtünün bir kenarını kıvırırdım falanJ (Hinlik, cinlik hep bendeydi..)

Diyeceğim o ki, şimdi de tüm dünya okusun diye ‘blog’ yazıyorum, sanal günlükJ Bilseydim bu kadar kasmazdım o zamanlarJ . Kitaplıga, dev ansiklopedilerin yanına koyardım günlüğümüJ 
Benim (Hodri ) Meydan Larusum olurdu bu daJ


‘Televizyon  gelecek uzaklar yakın olacak’ demişti bir replikte Yılmaz Erdoğan (Vizontele filminde).

Teknoloji ile de; içimiz dışımız bir oldu mazallah!  diyorum ben de :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sosyal medyada var olmanın dayanılmaz ağırlığı

Pek çoğumuz için sosyal medyaya giriş, şüphesiz Facebook’la başlamıştır. Sadece tanıdığımız insanlarla arkadaş olmaktan ibaret olan, da...